Ana içeriğe atla

İHFA





İHFA

1-TANIMI:

    İhfanın sözlük anlamı Bir şeyi gizlemek, örtmek demektir. Terim anlamı ise, “Tenvin veya sakin nundan sonra ت – ث – ج – د – ذ – ز – س – ش – ص – ض – ط – ظ – ف – ق – ك harflerinden birisinin gelmesiyle meydana gelen tecvittir.

    İhfanın Arapça tanımı;

الأِخْفاَء: حَالَةٌ بَيْنَ الْاِظْهَارِ وَالْاِدْغَامِ عَارِيَةٌ عَنِ التَّشْدِيدِ مَعَ بَقَاءِ الْغُنَّ

“İhfa: Gunneyi belirtmek suretiyle, şeddeden uzak idğam  ile izhar arasında bir okuyuş şeklidir.”

      ÖRNEK: عَنْ صَلَاتِهِم 

       (Burada Sakin nundan sonra ihfa harflerinden olan ص harfinin gelmesiyle ihfa meydana gelmiştir.)

2-İHFANIN ÇEŞİTLERİ:

   İhfa, Harfte oluşan ihfa ve Harekede oluşan ihfa (İhtilas) olarak ikiye ayrılmaktadır.

   Harfte oluşan ihfa kendi içerisinde üçe ayrılmaktadır:

2.1. HARFTE OLUŞAN İHFA:

2.1.1.İHFA-İ LİSANİ (DİL İHFASI):

   İhfa, Tenvin veya sakin nundan sonra 15 ihfa harflerinden birisinin gelmesiyle oluşan tecvittir.

    ÖRNEK: مَنْ ذَا الَّذِى

   (Burada Sakin nundan sonra ihfa harflerinden olan ذ harfinin gelmesiyle İhfa-i Lisani (Dil İhfası) meydana gelmiştir.)

    1.İhfa-i Ehass: Tenvin veya Sakin nundan sonra 15 ihfa harflerinin FARKLI kelimelerde meydana gelmesiyle oluşan tecvittir.

   ÖRNEK: مَنْ شَكَرَ

(Burada Sakin nundan sonra ihfa harflerinden olan ش harfinin gelmesiyle İhfa-i Lisani, bu harflerin FARKLI kelimelerde meydana gelmesiyle de İhfa-i Ehass gerçekleşmiştir.)

    2.İhfa-i Eam: Tenvin veya sakin nundan sonra 15 ihfa harflerinin AYNI kelime içerisinde meydana gelmesiyle oluşan tecvittir.

ÖRNEK: كُنْتُمْ

(Burada sakin nundan sonra ihfa harflerinden ت harfinin gelmesiyle ihfa-i lisani, bu harflerin AYNI kelime içerisinde gelmesiyle de İhfa-i Eam gerçekleşmiştir.)

2.2. HAREKEDE OLUŞAN İHFA (İHTİLAS):

Harekeyi zayıf ses ile hızlıca okumak suretiyle yapılan ihfadır.

  ÖRNEK: لَاتَأْمَنَّا

(Bu kelimenin okunuşu “لَاتَأْمَنُنَا” şeklinde olmalıdır. Dolayısıyla birinci nunun ötre harekesi, hafif bir ses ile hızlıca okunmasıyla ihtilas meydana gelmiştir.)

 3-İHFANIN YAPILIŞ ŞEKLİ:

     İhfa yaparken dil, damağa veya üst ön dişlere değmeyip, arada hafif boşluk kalmalı ve ses hem ağızdan hem de genizden gelmektedir. Bunu anlamak için ihfa yaparken ağız kapatılır, bu sırada ses kesilmeyip burundan gelmeye devam eder; bu sefer burun kapatılır, ses yine kesilmeyip ağızdan gelmeye devam eder. Bu ikisinden biri kapatılınca ses de kesde kesiliyorsa ihfa hatalı yapılıyor demektir.

    İhfa her yerde ince yapılır.

4-İHFANIN YAPILMA SEBEBİ:

      Nun ile ihfa harflerinin mahreç bakımından idğam edilecek kadar uzak olmayıp ortada olmasıdır.

5-İHFANIN MERTEBESİ:

    Burada ihfanın tutulma süresi kastedilir. O da bir buçuk elif miktarıdır.

6-İHFANIN HÜKMÜ:

    İhfanın hükmü vaciptir. Çünkü bütün kıraat imamları, tenvin veya sakin nundan sonra bu ihfa harfleri geldiğinde ihfa yaparlar.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İZHAR

İZHAR: 1-TANIMI:     Sözlükte, “ ortaya çıkarmak, açıklamak ” anlamlarına gelmektedir.     Istılahi manası, “ Tenvin veya sakin nundan sonra ا – ح – خ – ع – غ – ه harflerinden birisinin gelmesiyle oluşan tecvittir. ” İzharın Arapça manası ise: اَلإِظْهَارُ: هُوَ الْاِنْفِصَالُ تَبَاعُدًا بَيْنَ الْحَرْفَيْنِ İzhar: İki harfin arasını birbirinden uzaklaştırarak ayırmak (birbirine katmadan açıkça okumak) demektir . ÖRNEK: لِمَنْ خَشِىَ (Burada Sakin nundan sonra izhar harflerinden olan خ harfi gelmesiyle izhar gerçekleşmiştir.) Not: İzhar harflerinin tekerlemesi; الَّله    -    حَىٌّ    -    خَالِقٌ    -    عَدلٌ    -    غَنِىٌّ    -    هَادٍ ا     -     ح        -     خ   ...

MAHREÇLER

MAHREÇLER 1.MAHRECİN TARİFİ     Mahrec (اَلْمَخْرَجُ) sözlükte, çıkış yeri anlamında kullanılmaktadır.  Tecvid ilminde, harfin çıktığı yere mahreç denir.     Mahreclerin sayısı üzerinde ihtilaf edilmiştir. Ferra (207/822) ve  İbn Keysan (299/912) gibi bazı alimler 14; Sibeveyh (180/796), Ebu Amr ed-Dani (444/1053) ve Ca’beri (732/1332) gibi bazı alimler 16; Halil b. Ahmed (170/786) ve İbnü’l-Cezeri (833/1429) gibi bazı alimler de 17 olduğunu söylemişlerdir.     Mahreclerdeki sayı farklılığı, kimi bilginlerin cevf’i mahreç bölgesi olarak görmemelerinden ve (ن – ل – ر) harfleri için tek mahreç kabul etmelerinden kaynaklanmaktadır. 2. MAHRECİN KISIMLARI   2.1- MAHREC-İ MUHAKKAK:    Harfin sesi, mahreç bölgelerinden birisine temas ederek çıkıyorsa bu yere, mahreç-i muhakkak denir. Hece harfleri n in tamamının mahreci böyledir.   2.2- MAHREC-İ MUKADDER:    Harfin sesi, belirli bir ...

HARFLER

HARFLER 1.HARFİN TARİFİ:     “Harf” ( اَلْحَرْفُ ) sözlükte; “ taraf, bir şeyin ucu ve kenarı ” demektir. Çoğulu “ huruf ” veya “ ahruf ” tur.      Tecvid ıstılahında, “harf, bir mahrece dayanarak çıkan sese” denir. Nefesin, irade ve istek ile, ses tellerine çarparak çıkmasına “ses” denir. Eğer bu ses, mahreçlerden birine dokunup çıkarsa, buna da “harf” denir.       Kur’an harflerinin tamamı sessizdir. Bu harfleri seslendiren ve dilimizdeki sesli harflerin yerini tutan işaretlere de “hareke” denir. Hareke, hareket, kımıldamak anlamındadır; sükunun zıddıdır . Harekesi bulunan harfe müteharrik , harekesi bulunmayan harfe de sakin denir.   2.HARFLERİN KISIMLARI:   2.1.ASLİ HARFLER ( اَلْحُرُوفُ الْاَصْلِيَّةُ ) :    Bunlar, bilinen 29 hece harfleri dir. ا  ب  ت  ث  ج  ح  خ  د  ذ  ر  ز  س  ش  ص  ض  ط...

LAHN (OKUYUŞ HATALARI)

LAHN 1.LAHN’IN TANIMI:    Lügat anlamı, “ hata etmek, doğrudan sapmak ” anlamına gelmektedir.    Istılah manası ise “ Lahn, Kur’an-ı Kerim’i okurken harflerin sıfatlarında, harekelerinde, sükunlarında ve tecvid kaidelerinin uygulanmasında yapılan hatalara ” denir. 2. LAHN’IN ÇEŞİTLERİ:    Lahn’ın celi ve hafi olmak üzere iki çeşidi vardır. 2.1. LAHN-I CELİ:     “ Açık / Fahişe hata ” demektir. Harflerin mahreçlerinde lazımi sıfatlarında, harekelerinde ve sükunlarında yapılan hatalardır.   Kur’an’ı düzgün okuyanların anlayabilecekleri hatalardır.     a- Mahreç ve Sıfat konusunda:   Ta ( ط ) harfini dal ( د ) okumak gibi.     b- Hareke konusunda:   اَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْ    ayetindeki te ( ت ) harfini zammeli olarak okumak gibi.     c- Sükunlar konusunda: وَلاَ حَرَّمْنَا  ‘yı وَلاَ حَرَّمَنَا  şeklinde okumak gibi.     Veya harf zi...

HZ. ADEM

  HZ.ADEM 1. Peygamberin Kimliği ve Tarihî Konumu   Hz. Âdem (a.s.), İslam inancına göre yeryüzüne gönderilmiş ilk insan ve ilk peygamberdir. Onun şahsında, insanın yaratılışı, ilahi emanet taşıyıcılığı ve dünya hayatındaki misyonu somut bir şekilde vücut bulmuştur. Kur’an-ı Kerim’de pek çok yerde, özellikle Bakara, A’râf, Tâhâ ve Sâd surelerinde, Hz. Âdem (a.s.)’ın yaratılışı, meleklerle olan ilişkisi, İblis’in ona düşmanlığı ve yeryüzüne inişi ayrıntılı bir şekilde anlatılmıştır. Bu anlatımlar, Hz. Âdem (a.s.)’ın yalnızca biyolojik bir başlangıç figürü olmadığını, aynı zamanda insanlık tarihinde ilahi hikmetin ve kulluk bilincinin ilk taşıyıcısı olduğunu göstermektedir.    Allah Teâlâ, Hz. Âdem (a.s.)’ı yaratmadan önce meleklerine, “Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım” (Bakara, 2/30) buyurarak, insanın ilahi bir misyonla yaratıldığını bildirmiştir. Halife kavramı, insanın yeryüzünde Allah’ın emirlerini ve hükümlerini uygulamak, adaleti sağlamak ve yeryüzünü i...